Dolgular
Dudak Dolgusu
Dudak dolgusu, hem ince yapılı dudakları belirginleştirmek hem de biçimlendirmek ve kalınlaştırmak için yapılabilir. Her dudağa özel, ihtiyaca yönelik dolgu uygulanır, hem kontur ve hem de dudak cismi üzerinde etkiler elde edilir. Hatta dudak köşelerine de uygulama ile daha güler yüzlü bir görünüm ortaya çıkar. Yapısı gereği dudağa özel dolgularla daha nemli ve çekici bir görünüm sağlanır.
Dudaklar anatomik olarak kişiden kişiye farklı yapıdadır, bazen doğuştan ince yapılıdır, bazen de yaşlandıkça incelir ve dolgunluğunu kaybeder. Bu nedenle özellikle yüz hatlarına göre ince kalan dudaklarda dudak dolgusu uygulanmakla beraber, daha fazla dolgunluk ve farklı görsellik isteklerinde de dudak dolgusu uygulanabilmektedir.
Dudağa özel dolgular dudakları şekillendirebilir, ayrıca kalınlaştırarak estetik ve görsel olarak daha iyi bir görünüm elde edilebilir. Farklı yapı taşları içeren dolgular olsa da vücut yapımıza uygun hyaluronik asit uygulamamızda en sık kullandığımız dolgu maddesidir, hyaluronik asit enjeksiyonlarına bağlı istenmeyen etki gelişme riski yok denecek kadar azdır.
Dudak dolgunlaştırma tedavisi ortalama 15-20 dakika sürer. Dolgu maddesi çok hassas bir iğneyle mukoza altına enjekte edilir. Uygulama yapılmadan önce dudak bölgesine anestezik krem uygulanır. Çok hassas kişilerde lokal anestezi enjeksiyonu da yapılabilmektedir. Kişi, uygulama sonrası günlük hayatına dönebilir. İlk işlemden 2 hafta sonra kontrol ve mukayese yapılır. Kalıcılık süresi dolgunun yapı taşı, dudak hareketliliği ve kişinin mukoza yapısına göre ortalama 6-12 aydır.
Hyaluronik asitle yapılan dolgu işlemiyle ince dudak yapısı dolgunlaştırılır ve dudaklardaki asimetriler düzeltilebilir. Dudak konturu yeniden belirlenebilir, hacmi artırılabilir, dudak köşeleri doldurularak şekillendirilir ve nemlenmesi sağlanır.
Dudaklar canlı ve enerjik görünüm için son derece önemlidir, yüz cildinden farklı olan pembe-kırmızı tonu ile en az gözler ve burun kadar dikkat çekici olmaktadır. Bu nedenle estetik görünüm ve fonksiyonel açıdan yüzümüzün önemli bir yapısıdır. Dudak dolgularında amaç değişebilmektedir; bunlar, ince dudakları kalınlaştırmak, kontur arttırmak, yay belirginleştirmek, simetrik olmayan durumları düzeltmek, hacim kazandırmak. Zaman içinde yer çekimi ve güneş etkisi ile dudaklarda değişiklikler meydana gelir, zamanın dudaklarda yaptığı en büyük değişiklik üst dudağın uzaması, dudakların ise incelmesidir. Dudak büyütme ya da diğer adıyla dudak kalınlaştırma işlemleri, dudakları yapısal olarak ince olan ya da zamanla incelen dudaklarını güçlendirmek isteyenlerce tercih edilir.
Dudak dolgusu işleminde kullanılan dolgu maddesinin tipi ve markası çok önemlidir. Kliniğimizde tüm dünyada bilinen ve takibi yapılabilen ürünler kullanılmaktadır. Günümüzde en çok hyaluronik asit içeren ürünler kullanılır. Hyaluronik asit dolgu maddeleri dudaklara dolgun, nemli ve daha çekici görünüm kazandırır.
Üst dudağın orta kısmını burun ile birleştiren çizgilere, bunların altında bulunan eros yayına uygulanacak az miktarda dolgularla çok daha estetik çizgi belirginleşmeleri elde edilebilir. Bu çizgiler daha çekici ve feminen bir görüntü verirler.
Temelde çok ağrılı olmayan bu işlem sonrası birkaç gün şişlik görülebilir, 1-2 haftaya kadar dudak net şeklini alır. Bu süre içinde narin davranmak faydalı olur.
Göz Altı Işık Dolgusu
Göz altı ışık dolgusu, çok ince cilt yapısı nedeniyle göz altındaki kan damarlarını maskeleme etkisi gösterir. Uygulamamızda içeriği besleyici elemanlarla zenginleştirilmiş ürün kullanılmakta olup cilt kalitesi de maksimize edilmektedir. Ürünün etkisi çukurluğu doldurduğu için karanlık azalır, içeriğindeki maddelerin ışık kırıcı etkisi ile de ışıltılı bir görünüm elde edilir. Etkisi hemen görüldüğü için pratik kullanımda memnun edicidir.
Hyaluronik asit içerikli dermal dolgu ürünleri cildimizdeki mat ve nemsiz görünümün nemli ve parlak bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur. Göz altı ışık dolgusu uygulamaları da, göz altında oluşan şişlik ve morlukların azaltılması veya ortadan kaldırılmasında yardımcı olmaktadır.
Gözaltı şişlik ve morlukların oluşmasının nedeni yorgunluk ve uykusuzluktan kaynaklandığı gibi kalıtsal nedenlerle, göz yapısı nedeniyle ya da yaşlanma gibi nedenlerle de oluşabilir. Bunların dışında yaşam tarzından, kemik yapısından, alerji ve sinüzit benzeri hastalıklardan, güneşin etkilerinden, vücudun gereğinden fazla su tutmasından, kötü beslenmeden ve kullanılan ilaçlardan kaynaklanması gibi çok farklı nedenler söz konusu olabilir.
Uygulama öncesinde uygulama yapılacak olan kişinin göz altı ve göz çevresine anestetik krem sürülerek 10 ile 20 dakika arasında kremin etkisini göstermesi için beklenir. Göz altı şişlik ve morluklarının giderilmesine yardımcı olmak için özel olarak üretilen ve yüz dolgularından farklı bir içeriğe sahip olan göz altı ışık dolgusu, ince uçlu iğnelere sahip enjektörler aracılığı ile göz altı ve çevresindeki dokulara enjekte edilir. Bu uygulama yaklaşık olarak 15 ile 30 dakika arasında bir sürede tamamlanır. Uygulama yapılan kişi uygulama sonrasında günlük yaşantısına hemen dönebilir. Uygulamadan yaklaşık olarak 2 hafta sonra kontrol yapılabilir. Göz altı ışık dolgusu, göz altı ve çevresinde bulunan sorunlara göre değişmekle birlikte 6 ay ile 1 yıl arasında bir süre kalıcılığının olduğu söylenebilir. Bu bölgeye özel destekleyici mezoterapi ve kozmetik devam ürünleri ile süre uzatılabilir.
Göz altı ışık dolgusu, gözümüzün çevresinde bulunan cildin yeniden yapılandırılmasını sağlamayı hedefleyen dolgu uygulamasıdır. Uygulamada oluşmuş olan göz altı torbalarının görünümün azaltılması ve bu bölgedeki cildin ışığı yansıtabilme yeteneğinin geri kazandırılması dışında gözün etrafında bulunan ince kırışıklıkların ve kaz ayağı çizgileri olarak nitelendirilen gözlerimizin kenarında yer alan kırışıklıkların doldurulması işlemi de gerçekleştirilebilir. İleri derecede olmayan göz altı torbalanmaları, şişlik ve morluk problemlerinin göz altı dolgusu uygulanarak çok daha iyi hale geldiğini söyleyebilmek mümkün.
Göz altı ışık dolgusu için kullanılan dolgu malzemesi, dudak bölgesi ve yüzün diğer bölgelerinde kullanılan dolgu malzemesinden farklı bir yapıya sahiptir. Vücudumuzun ürettiği doğal bir madde olan hyaluronik asitin yanı sıra, yapılandırma kompleksi olarak adlandırılan amino asit, antioksidan, mineral ve vitaminleri içerir. Bu özel karışımı içeren dolgu malzemesi sayesinde göz çevresinde bulunan cildin nemlenmesi ve onarılması sağlanır.
Elmacık ve Yanak Dolgusu
Son yıllarda hem yüzün tamamında hem de hemen her organın estetik ilişkilendirilmesinde altın oran terimi ile karşılaşmaktayız. Bu analizimizde önemli bir yol gösteri ve yönlendiricidir. Elmacık bölgesi altın oranın yakalanmasında kilit rol oynayan bölgelerdendir. Elmacık bölgesinin ideal hacimlerde olması keskin bir çene hattına katkı sağlarken, yüzü sarkık ve yorgun halinden kurtarır. Zamanla birlikte yüz ters üçgen görünümden düz üçgen görünümünde bir hal alır. Bazı kişilerde bu durum doğuştan da olabilmektedir. Zamanla deri elastikiyetinde azalma, yağ yastıkçıklarının erimesi ve yer çekimi etkisi genel yüz cildinde aşağı sarkmaya sebep olur. Yapılacak dolgu uygulamaları ile bu kayıplar eski haline getirilebilir.
Elmacık kemiğinin belirgin olduğu yüzler, ilk bakışta daha dinç bir görünüme sahiptir. Çünkü elmacık ve orta yüz bölgesi adeta yüzün çatısı gibidir. Bu bölgelerde hacim eksiği olan kişilerde göz altı bölgesi ve burun kenarı çizgileri yani nazolabial çizgiler derin görünür. Bu bölgelerdeki hacim kaybının giderilmesinde günümüzde en sık uyguladığımız yöntem dolgu uygulamalarıdır. Hızlı uygulanış, hızlı sonuç ve hemen sosyal hayata dönüş bu uygulamanın avantajlarındandır.
Elmacık kemiğinin belirginleştirilmesinde en sık başvurulan yöntem dolgu uygulamaları veya bölgeye kişinin kendi vücudundan alınan yağ enjeksiyonudur. Dolgu uygulamaları uygulanan dolgunun karakterine göre 1-3 yıllık sonuçlar vermektedir. Ayrıca dolgu uygulamaları tekrarlandıkça daha az dolgu ihtiyacı olmakta ve hatta uygulama aralıkları uzamaktadır. Elmacık bölgesi hacmi ideal oranlarda olan kişiler çekici yüz hatlarına sahiptirler. Göz altı, burun kenarı, çene hattı gibi bölgeleri destekleyen bölge olması nedeni ile elmacık bölgesi anahtar bir rol oynamaktadır.
Orta yüz ve elmacık bölgesinde hacim kaybı olan yüzlerde, göz altı, burun kenarı çizgileri için müdahalede bulunmadan önce, bu bölgelerde ki ihtiyacın giderilmesi gerekir. Uygulama yeri ve miktarı kişiye özeldir, bazen yanağa doğru, bazen göz altında orta hatta kadar, bazen de tüm şakak bölgesinden temporal bölgeye kadar uzatılmaktadır. Bu bölgeye uygulanan dolguların lifting etkisi ile yanak, nazolabial, dudak köşeleri çok daha diri görünmektedir.
Bölgenin yapısı ve istenen etkinin özelliği nedeniyle daha derine daha uzun süre kalabilecek dolgular uygulanmaktadır.
Zayıf yüz hatlarına sahip kişiler yanak bölgesinde çökmelerden sıklıkla şikayetçidirler. Bu tarz şikayetlerde dolgu işlemlerine sıklıkla başvurmaktayız. Yapılan uygulamalar ile yüz daha hacimli ve istenilen yüz ovaline daha yakın bir hal alır.
Nazolabial Dolgu Uygulaması
Burun kanatlarının yanından ağız köşelerine uzanan oluğa nazolabial çizgi veya oluk denir. Genellikle gülme mimiği esnasında belirginleşse de nötr pozisyonda donuk ve yorgun görünüme neden olmaktadır.
Erken yaşlarda bile mevcut olan bu yapı yaş ilerledikçe çok daha belirgin hale gelmektedir. Dolgu uygulamalarının en fazla yapıldığı yerlerdendir. Bu çizgilerin belirginliği mutsuz, yorgun, yaşlı bir ifadeye yol açar. Dolgu ile nazolabial çizgiler hafifletilir, tamamen kaybedilmesi tercih edilmez.
Burun ve dudak çevresi yüzün en hassas bölgeleridir, bu nedenle krem uygulama veya enjeksiyon ile uyuşturma yapmak gerekebilir. Nazolabial çizgilerin derinliğine göre kullanılacak dolgu miktarı değişir. Uygulama yaklaşık olarak 10 dakika sürer. Uygulama sonrası hafif bir kızarıklık meydana gelebilir. 2 hafta sonraki kontrolde tam şekillenme oturmuş olur, gerekli görülürse ek doz verilebilir. Hyaluronik asit içerikli dolgular bu bölgede ortalama bir yıl kalıcılık sağlarlar. Tamamen erimeden yenilenmesi dolgunun ömrünü uzatacaktır.
Nazolabial bölge kırışıklığının veya oluğunun azaltılmasında giderilmesinde dolgular birinci sırada tercih edilen malzemelerdir. Özellikle yüz bölgesinde hacim sağlamak gerekiyor ise dolgular güvenli ve kolay uygulama sundukları için bugün dünyada sıklıkla kullanılmaktadır. Özellikle hyaluronik asit içerikli dolgular alerji ve olumsuz reaksiyonlara çok nadiren neden oldukları için tercih edilmektedirler. Hyaluronik asitin dokuya her hangi bir zararlı etkisi yoktur, aksine dokudaki kök hücre olarak da bilinen fibroblastları uyararak kolajen sentezini uyarır. Normalde vücudumuzun yapı taşlarından biridir. Özellikle eklem içinde, damarlarda ve deride bulunur.
Nazolabial dolgu uygulaması sonrası yaşamınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz, diğer bölge dolgu uygulamaları ile birlikte veya tek başına yapılabilir.
Problemin boyutuna göre kullanılacak dolgu miktarı değişiklik gösterebilir, ancak uygulamanın etkisi hemen ortaya çıkacaktır. Hatta bir taraf yapıldıktan sonra aynada diğer dolgu yapılmamış taraf ile kıyaslama yapabilirsiniz. En iyi görüntü 10 gün içerisinde ortaya çıkmaktadır. Hastaların bir kısmında bir kaç mm çapında morarma meydana gelebilir. Böyle bir durum meydana gelmesi halinde morluk giderici kremler ile birkaç gün içinde problem ortadan kalkar.
Dolgu işleminin tekrarlanması halinde kalıcılık giderek artar, dolgu miktarı ihtiyacı ise azalır.
Çene Dolgusu (Jawline Dolgu)
Dolgu uygulamaları günümüzde estetik amaçlı en sık başvurulan yöntemlerdendir. Yüz dolgusu uygulamalarındaki başarılı sonuçlar her geçen gün uygulamalara yenilerinin eklenmesi ve ameliyatsız estetik alanındaki ilerlemeyi de beraberinde getiriyor. Çene dolgusu (Jawline Dolgu) ve çene hattı dolgusu ile yüzün estetik anlamda çok daha etkileyici kılınması mümkün olmaktadır. Yüz güzelliği söz konusu olduğunda yüzdeki tüm estetik ünitelerin birbiriyle uyumlu olması şarttır. Dolayısıyla iyi bir analiz sonrasında, küçük ama etkili dokunuşlar sayesinde çevre tarafından anlaşılamayan ancak olumlu sonuçlara yol açan işlemler yapmak mümkündür. İşte bu noktada en büyük yardımcılarımızdan biri dolgu uygulamalarıdır.
Burun dolgusu, yanak dolgusu, elmacık dolgusu gibi tüm diğer yüz dolgusu işlemlerinde olduğu üzere, çene ucu için en sık kullandığımız malzeme hyaluronik asit türevleridir. Hyaluronik asit tüm dünyada en sık kullanılan ve en güvenli olan estetik dolgu materyalidir. Vücutta herhangi bir alerjik reaksiyona sebep olma ihtimalinin neredeyse olmaması, komplikasyon ve yan etki risklerinin yok denecek kadar düşük olması bu ürünün başarıyla kullanılmasındaki ana faktörlerdir.
Hyaluronik asit türevleri vücut tarafından tamamen eritilme özelliğine sahiptir, dolayısıyla ürünün ömrü dolduğunda, vücut tarafından eritilerek tamamen vücuttan uzaklaştırılır.
Çene ucu dolgusu kısa sürede yapılabilen, son derece ağrısız ve konforlu bir işlemdir. İşlem yaklaşık 10dk. kadar sürer ve işlem sonrasında hiçbir kısıtlama olmaksızın normal hayatınıza devam edersiniz.
Çene ucu büyütme, çene ucu uzatma, çene ucu formu değiştirme, çene köşesi belirginleştirme, çene hatlarını belirginleştirme, çene asimetrilerinin hafifletilmesi yada düzeltilmesi gibi pek çok estetik işlem dolgu uygulamaları ile gerçekleştirilebilir. Böylelikle ameliyatsız bir şekilde, orantılı bir yüz görünümü sağlamak ve çok daha çekici görünmek mümkün olmaktadır.
Cinsiyet açısından uygulamada biçimsel farklılık olmaktadır, bu nedenle vurgulanmak istenen yere göre farklı hacimler verilir. Özellikle ip uygulamaları ile kombine çene dolguları biçimlendirme çok daha net sonuçlar vermektedir. Yüzeyel ve orta dereceli kırışıklıkları düzeltme etkisinden de faydalanıldığı için çok daha diri bir görünüm elde edilir. Derin tabakaya ve daha uzun süre kalıcı dolgular tercih edilmektedir.
Gençlik Aşısı, Antioksidan Dolgu, Nem Aşısı, Dinamik Dolgu
Üretici firmaların kokteyl ürünleri diyebileceğimiz bu dolgular değişik isimlerle anılsa da hedeflenen sonuç birbirine çok yakındır; en az yan etkili, en uzun süre kalabilecek, en doğala yakın, en etkili görünüm.
Hyaluronik asit temelli dolgular günümüzde yüz hacimlendirmek için en çok kullanılan dolgu çeşididir, her markanın kendine özgü teknolojisi vardır, markalar içeriği zenginleştirici formülleri ile arzulanan maksimum faydayı yakalamaya çalışırlar. Teknolojileri sayesinde uygulama sonrası dolgu kısa sürede doku ile uyum sağlar. Bu bütünlük öylesine dokuya yakındır ki mimik hareketlerini etkilemeden, işlem yapıldığı belli olmadan istenen etkiye ulaşılmış olur. Öyle ki çoğu uygulama sonrası kozmetik ürün kullanımının azaldığına şahit olmaktayız. Periyodik tekrarlar ile doğal ve uzun ömürlü sonuçlar elde etmek mümkündür.
Sağlıklı görünen bir cilt çevrenizle olan ilişkilerinizdeki güveni temin eder, üstelik cildinizin bakım ihtiyacı azaldığı için farklı ihtiyaçlarınıza daha çok vakit ayırmış olursunuz. Çünkü ışıldayan bir cilt her zaman iyi hissettirir, mutlu görünür ve kendinden bahsettirir.
Nemli ve çizgiler içermeyen, esnek ve canlı, açıklı koyulu bölgeleri olmayan cilt her zaman daha ön planda olur. Gençlik aşısı tam da burada devreye girer, özellik gösteren bölgelerde diğer estetik işlemlerle kombine edildiğinde çok iyi neticeler elde edilmektedir. Yüz, boyun, dekolte ve el üzerine uygulanabilmektedir. Tek seansta birçok özelliği aynı anda getirmesi hem hekim hem de uygulanan kişi için son derecede memnuniyet vericidir.
Kliniğimizde altın iğne ve elektroporasyon teknolojileri ile kombine uygulanan işlemin çok daha iyi sonuçlar ortaya koyduğunu görmekteyiz. Hem hacim etkisi ve sıkılaştırma, hem de nemlilik ve canlılık özellikleri aynı anda elde edilmektedir. Cildin ihtiyacı olan besinler ürünün içinde sunulduğundan tek işlemle birçok fayda aynı anda sağlanmış olmaktadır.
15-20 dakika süren uygulama sonrası birkaç gün içerisinde cildinizin ışıldadığını, nemlendiğini, ince kırışıklıkların hafiflediğini gözlemlemeye başlarsınız. Uygulama sonrası eskiye nazaran daha az kapatıcı makyaj malzemesi ve nemlendirici kullanma ihtiyacı hissedersiniz.
Tek seans uygulama ile 9 aya kadar ince çizgilerde azalma, cilt neminde ve esnekliğinde artma görülmektedir. Çevrenizden gelen ışıltı iltifatları ise cabası olmaktadır.